Darbeler | Konular | Kitaplar

Gezi Parkı olayları otelleri vurdu

İstanbul’daki Taksim Gezi Parkı olayları, bölgedeki otel rezervasyonlarını büyük oranda düşürdü. Otel yöneticileri, rezervasyon iptallerinin yüzde 50’yi bulduğuna dikkat çekiyor. Ortak talep, eylemlerin bir an önce bitirilmesi yönünde. Maddî kayıp yaşayan bazı oteller, zararlarının karşılanması için dava açmaya hazırlanıyor.

Taksim Gezi Parkı olayları, bölgedeki otel rezervasyonlarını büyük oranda düşürdü. 50’yi aşkın otelin yöneticileri rezervasyon iptallerinin yüzde 50'yi bulduğunu söyledi. Rezervasyonları kaybeden oteller, çalışanlarına ücretsiz izin vermek zorunda kalıyor. Eylemlerin bir an önce durdurulması gerektiğini belirten otel yöneticisi Aydın Çiftsüren, “Düşüşün tamamı son bir haftada yaşandı.” dedi. Deniz Mertoğlu ise rezervasyon iptallerinin büyük maddi kayıplara sebep olduğunu, zararlarının karşılanması için dava açmayı düşündüğünü söyledi.

Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olaylar bölge esnafını olduğu kadar genellikle yabancı turistlerin konakladığı otelleri de etkiledi. Bir haftadır devam eden olaylardan dolayı yaşanan rezervasyon iptalleri yüzde 50’yi buldu ve her geçen gün iptaller düşüyor. Durumdan şikâyetçi olan otel yetkilileri vatandaştan eylemleri sonlandırmasını isterken hükümetten de Taksim Topçu Kışlası projesinden vazgeçmesini talep ediyor. Otel sahipleri, ayrıca Taksim Gezi Parkı’nın da yeşil alan olarak kalması gerektiğini düşünüyor.

Taksim Gezi Parkı’nda herhangi bir yapılaşmanın olmaması gerektiğini belirten bir otelin genel müdür yardımcısı Aydın Çiftsüren, “Kesinlikle orası yeşil alan olarak kalmalı. Aynı zamanda bu bölgede bir camiye de ihtiyaç var. Ama kesinlikle bir AVM’ye ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz.” dedi. Kendisinin de desteklediği ilk günkü çevreci eylemlerin polisin aşırı güç kullanmasıyla aşırılaştığını ve farklı grupların da işin içine girdiğini vurgulayan Çiftsüren, bundan en büyük zararı kendilerinin gördüğünü söyledi. Eylemcilere “Eğer ülke menfaatlerini düşünüyorsanız bir an önce eylemleri sonlandırın” çağrısı yapan Çiftsüren şunları kaydetti: “Olaylar dış basında da yayınlandı. Başka ülkelerden gelen insanlar da bu yayınları görüyor. Bunun neticesinde insanlar endişelenerek rezervasyonlarını iptal etmeye başladılar. Mevsim itibarıyla doluluk oranımız yüzde 100 olması gerekirken en azından yüzde 90 olması gerekirken şu anda yüzde 50-60 civarına düştü. Çok büyük bir düşüş söz konusu. Ve bu düşüş bölgedeki diğer otellerde de var. Söz konusu düşüşün tamamı son bir haftada yaşandı. Bunun dışında mevcut müşterilerimizden de normalde 10 kalması gerekirken can güvenliği endişesiyle 2 gün kalıp oteli terk edenler de çok oldu. Dolayısıyla bu eylem turizmcilere zarar vermeye başladı. Taksim’in sadece beton değil, yeşil alanının da olmasını istiyoruz.”

‘ZARARLARIM İÇİN DAVA AÇACAĞIM’

Genel müdürü olduğu otelin ismini vermek istemeyen Deniz Mertoğlu da bir an önce eylemlerin sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyor. Olaylardan dolayı rezervasyon iptallerinin yüzde 50’yi bulduğunu belirten Mertoğlu, zararlarının tazmini için dava açacağını söyledi. Olayların devam etmesinden endişe eden Mertoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Taksim bölgesinde haziran ayı doluluğu yüzde 90. Bölgede çevre otellerin müdürleriyle yaptığım toplantıda yüzde 35 bir kayıp olduğu belirtildi. Ve bu kayıp her geçen gün artarak devam ediyor. Bu kayıp dün itibarıyla kesin yüzde 50’yi bulmuştur. 4-8 Haziran’da kongre olacaktı. Bütün kongre misafirleri Taksim Talimhane’den kaçtı. Biz şimdi bununla ilgili durumun sebebi kim olursa olsun bütün iptal ve zararlarımız hakkında dava açmayı düşünüyoruz. Burada bir odadan kazandığım 100 Euro’nun 20 Euro’sunu devlete vergi olarak ödüyorum. Dolayısıyla devlet de kaybediyor. Taksim Meydanı imajını kaybetmişti. 2013 yılında Taksim yayalaştırma projesinden dolayı da büyük bir kaybımız vardı. Üstüne bu eylemler de eklenince kaybımız yüzde 70’lere ulaştı diyebilirim. Geleceğe yönelik bütçelerim altüst oldu. Dolayısıyla bir ay sonra eleman çıkarmaya başlayacağım. Taksim Gezi Parkı olduğu gibi kalmalı. Mümkünse bir iki ağaç da belediye dikmeli.”