İşte Taksim göstericilerinin profili

Taksim Gezi Parkı'nda ağaç kesilmesine tepki olarak masumca başlayan protestoların şiddete varan boyuta uzanması ve faklı kesimlerin olaya dahil olması yeni soruları da gündeme getirdi. Peki göstericiler kim? Sosyologlar ve siyaset bilimcilerin tahlili:

Taksim Gezi Parkı'nda dokuzuncu güne ulaşan gösterilerle gündeme oturan eylemcilerin özellikleri merak ediliyor.
Siyasal ve ideolojik görüşleri, sosyal olaylara bakış açıları ve ekonomik güçleri nedir?
Türkiye ve dünya hakkında neler düşünüyorlar?
Kendi yaşam tarzları için ne kadar kaygılılar, başkalarının yaşam tarzına ne kadar saygılılar?
Sosyologlar ve siyaset bilimciler Taksim'deki gösterici kitlesini şöyle tanımlıyor:
- Kürt sorununda çözüm istemiyorlar. Kürtlerin siyasal, sosyal görünürlüğünden de rahatsız oluyorlar.
- Başörtülü kadınların, genç kızların sosyal hayatta rol almasına ve devlette çalışmasına kesinlikle karşı çıkıyorlar.
- Dindarlığın siyasal ve sosyal alandaki görüntülerinden memnun değiller. Sözgelimi, AK Parti'nin yükselişi, imam-hatip okullarına talebin artması gibi gelişmelerden kaygı duyuyorlar.
- Dini görünürlük açısından çok düşük istatistiklere sahipler. Namaz, oruç, hac gibi ibadetlerle ilgileri yok denecek kadar az. Kendilerini "laik, Atatürkçü" olarak tanımlıyorlar.
- Askerin siyasal alanda etkili olması gerektiğini düşünüyorlar. (Aralarında önemli bir kitle ise askeri darbe seçeneğinin kesin çözüm olduğunu düşünüyor)
- Hemen hepsi, Ergenekon, Balyoz, Andıç gibi davaların görülmesine karşı. Büyük çoğunluğu bu davalara karşı çıkan eylemlere de katılarak davalılara destek verdi.
- Genel olarak 28 Şubat darbesine destek veren gelenekten geliyorlar ve 2007 yılında yapılan Cumhuriyet mitinglerine de katıldılar.
- Güçlü bir sınıf bilincine sahipler. Ağırlıklı olarak beyaz yakalı istihdam grubunu temsil ediyorlar ve kendi sosyo-ekonomik güçlerinin devamlılığına odaklanıyorlar.
- Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve milli gelirin artması gibi temel makro ekonomik verileri birinci derecede önemsemiyorlar. Ama bu gelişmelerden en çok yararlanan meslek ve sermaye gruplarının içinde bulunuyorlar.
- Batıcılar, Batı değerlerine sahip çıkma iddiası taşırlar ama Avrupa Birliği üyeliğine de karşılar.
- Dış politikaya ilgilenmiyorlar. Türkiye'nin Suriye politikasından memnun değiller: Türkiye'nin İslam dünyasıyla gelişen ilişkilerini endişe verici buluyorlar.
- Tayyip Erdoğan'a yönelik tepkileri ontolojik... Üslubundan çok varlığına karşı çıkıyorlar. Erdoğan'a reaksiyonları bir alt kimlik kadar güçlü ve tavırlarını değiştirecek girişimlere kapalılar.
- Aynı şekilde, Fethullah Gülen'e ve cemaatinin faaliyetleri başta olmak üzere bütün dini sivil toplum hareketlerine karşı da tepkililer. Dini referanslı sivil çeşitliliği sistem ve kendi yaşam tarzları için tehlike olarak görüyorlar.
- Aralarında İşçi Partisi, ÖDP gibi siyasal hareketlerde görev alanlar da bulunmasına rağmen büyük çoğunluğu CHP'ye oy veriyor. Bununla birlikte CHP'nin daha sert muhalefet yapması gerektiğini düşünüyorlar.
Kaynak: Haber10