Gezi Parkı'nda başlayan ve zamanla amacından sapan protestolardan en büyük zararı Türkiye'nin imajı ve Borsa İstanbul gördü. Gerçekleştirilen psikolojik harekat, birinci bomba ile yatırımcıyı panikletmeyi ve ikinci bomba ile gerçek darbeyi vurmayı amaçlıyor.
Gezi Parkı'nda başlayan ve zamanla amacından sapan protestolardan en büyük zararı Türkiye'nin imajı ve Borsa İstanbul'daki hisse senetleri gördü. 10 günde 90 bin puan sınırından 75 binlere kadar düşen Borsa İstanbul'da hisselerin yaklaşık 60 milyar doların üzerinde değer kaybettiği tahmin ediliyor.
3 Haziran Pazartesi 9 bin 6 puanlık düşüşle 76 bin 983 puandan kapanan Borsa İstanbul'da hisse senetleri günlük ortalama yüzde 10,47 oranında değer kaybetmişti. 6 Haziran tarihinde de Borsa İstanbul 4 Aralık 2012 tarihinden beri gördüğü en düşük seviye olan 74.628,19 puana kadar geriledi. İşlem gören hisse senetlerinin kaybı yüzde 6'yı geçti.
Son 4 günde Borsa İstanbul 6 aylık performansı birkaç günde çöpe atılmış oldu. Borsada en büyük kayıp banka ve holding hisselerinde meydana geldi.
Olaylar öncesinde 1,80 lira civarında olan ve yılsonu tahmini 1,82-1,84 lira olan dolar kuru 1,90 sınırını aştı. Yüzde 4,58 gibi tarihi sevilere inen faiz Kasım 2012'den bu yana gördüğü en yüksek seviyeye yüzde 7,2'ye fırladı.
3 Haziran'da Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri yaklaşık 63 milyar lira geriledi. 6 Haziran tarihinde ise bu kayıp daha da arttı.
Ekonomide psikolojik harekat
Yurt içinde ve yurt dışında Türkiye'nin ekonomik itibarına zarar vermek için hiçbir çaba esirgenmedi. Dış basında ve onların içerideki yandaşlarında Türkiye'yi itibarsızlaştırma amacıyla ciddi adımlar atılıyor.
Piyasalarda ekonomik karşılığı olmayan bu yalanların psikolojik hareket olmadığını iddia etmek bir hayli güç! Gizli eller yatırımcının psikolojisiyle oynamaya ve panik havası oluşturmaya çalışıyor.
"Pekiyi, Türkiye'de hangi veriye dayanılarak bu itibarsızlaştırma operasyonu sürdürülüyor?" derseniz hiçbir ekonomik veri bunu destekler nitelik taşımıyor.
Faiz, cari açık, bütçe dengesi, enflasyon, işsizlik, dış ticaret vb. hiçbir veri Türkiye ekonomisinde kötü bir gidişata işaret etmiyor. Üstelik son dönemde üst üste gelen not artışları Türkiye'de işlerin iyi gittiğinin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da tesciliydi. Türkiye'nin IMF borcunu sıfırladığı 14 Mayıs tarihini de unutmamak gerekiyor.
Dünyada paranın gideceği adres sınırlı, çünkü ne ABD ne de AB ülkeleri güven vermiyor. Türkiye ise böyle bir dönemde yıldızı parlayan ülkelerden…
Yalnız Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcının sıkıntısı var. Paralarını doğrudan yatırım yapmak yerine borsada kağıt üzerine getirip ilk fırsatta da kaçmanın hesabını yapıyorlar. Çünkü alternatifleri olsa yabancı yatırımcının tercihi Türkiye olmaz.
Kamuoyu bu para cambazlarını faiz lobisi olarak biliyor. Bütün sıkıntıları, Türkiye'de yüzde 6,50'ların altına düşen mevduat ve tahvil-bono faizleri!
Çünkü Türkiye'de yıllık enflasyon Mayıs ayı itibariyle yüzde 6,51 ve bu rakam reel faizin sıfıra yakın ya da eksilerde olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla yabancı yatırımcının mevduata yatırdıkları para yerinde sayıyor.
Döviz kurundan da kazanma şansları yok çünkü dövize yatırılan para Türk Lira'sını biraz daha güçlendiriyor.
Altın ise güvenli liman olmaktan çoktan çıktı.
Ellerinde sadece birkaç seçenek kalıyor. Birincisi borsa, ikincisi doğrudan yatırım, üçüncüsü de gayrimenkul...
Türkiye'den ilk fırsatta kaçmak için önlerindeki tek seçenek olarak borsa kalıyor.
Borsayı da güçlü alış ve satışlarla manipüle etmeye çalışıyorlar.
Psikolojik hareket esnasında "Gezi Parkı" gibi masum başlayıp sonrasında kuklalaştırdıkları bir tepki hareketi de işin içerisine girince adeta ekmeklerine yağ sürülüyor.
Bombalı terör taktiğini Borsa İstanbul'da kullanıyorlar
Borsadaki son operasyonları bana ‘bombalı terör eylemleri'nin taktiğini hatırlattı.
Bombalı terör eylemlerinde önce küçük bir bomba düzeneği ile kalabalık olay yerine toplanır ardından da ikinci ve tahrip gücü daha yüksek bombayla asıl yıkıcı etki gerçekleşir.
Aynı taktiğin Borsa İstanbul'da yapma hazırlığında olduklarını tahmin ediyorum. Çünkü yabancı yatırımcının en etkin psikolojik haraket yapabileceği alan borsa…
Gerçekleştirilmek istenen bu itibarsızlaştırma operasyonun ardından Borsa İstanbul'da yeni ve daha büyük bir darbe olursa hiç ama hiç şaşırmayacağım.
Borsa İstanbul'da önce hızlı bir biçimde ellerindeki hisseleri satıp panik havası oluşturdular. Aynı zamanda da kârlarını ceplerine koydular. Ardından yerli yatırımcının panikle düşük fiyattan hisse satmasını kolluyorlar. Yani kalabalığı toplamak için öncü bomba ateşlediler.
Yerli yatırımcı hisse satışlarını hızlandığında sessiz sedasız hisseleri toplayıp sanki "alım fırsatıymış" gibi bir hava oluşturup borsanın yönünü yukarı çevirdikten sonra yeniden daha büyük satışa geçecekler. İkinci bomba da bu yolla patlayacak.
Yerli yatırımcıya tavsiyem "panik yapmayın" ellerinizdeki hisse senetlerini satmayın. İmkanı olan daha da fazlasını alsın. Yabancıların ya da diğer ifadeyle faiz lobisinin "saman alevi operasyonu"nun dayanağı yok. Oyunlarına alet olmayın...
Hakan GÖKSEL / Haber 7