Gezi Parkı için 20 IP belirlendi !
Gezi Parkı provokasyonlarının yapıldığı 20 IP adresi belirlendi
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Gezi Parkı’nda milleti galeyana getiren 20 internet IP adresinin belirlendiğini açıkladı.
Star gazetesinden Mustafa Karaalioğlu'nun haberine göre olaylarla ilgili mesajların yüzde 35’inin İngilizce olduğunu kaydeden Yıldırım, şiddeti teşvik eden talimatların bu adreslerden yollandığını tespit ettiklerini vurguladı.
İşte Bakan Yıldırım'ın Gezi Parkı sorularına yanıtları:
-Gezi Parkı olaylarını nasıl değerlendirmeliyiz?
İki şeyi bir birinden ayırmak lazım. Hakikaten halisane duygularla oraya gelip sesini duyurmak, çevre hassasiyetini paylaşmak isteyen bir topluluk olduğunu düşünüyorum. Bir de bu olayı istismar eden maksatlı bir girişim var. Bazı yasadışı örgütler buraya ciddi anlamda yığma yaptılar. CHP milletvekilleri özellikle katkı verdiler... Toplum homojen değil. Bir kaosun kargaşanın çıkmasına büyümesine vesile olacak bir ortam oluştu. Maalesef. Tabi bu polisle olan münasebetlerden dolayı biraz da aştı olay.
-Polis hatalı mıydı?
Polis emir kuludur. Ne talimat verirseniz onu yapar. Ama şu olabilir. Polis özellikle çevik kuvvet 30 yaş altında. Toplumsal olaylara karşı sabırlı olma eğitimi alıyorlar. Bunu bilen bazı aşırı militanlaşmış aktivistler, gidiyor kulağına en gariz küfrü ediyor. Ondan sonra adamın şalteri atıyor... Böyle olsa bile zaten soruşturuluyor. Polislerin numaralarının silinmesi, eli sopalılar hepsi araştırılacak. Olayın harareti ile söylenenler sağlıklı olmayabilir. Şimdi olayların müsebbibi ve maksadı aşan kamu görevlilerinin taksiri var mı araştırılacak.
-Sosyal medyanın etkisi...
Sosyal medyanın gücü artık tartışılmaz. Dünyada da ülkemizde de. Ülkemizde gelişmiş ülkelerden daha etkin kullanılıyor. 35 milyon kullanıcı var. Bir de sosyal medyanın kendi etik değerlerinin mutlaka oluşması lazım. Bugün bana gelebilir yarın size gelebilir. İnsanları galeyana getirdiler. Bunu yapanlar 20 tane IP adresiyle ilgili. Hepsi tespit edildi. O adresler üzerinden sosyal medyayı yönetiyorlar. 20 IP’den yeni açılmış hesaplarla yapılmış. O gün bütün kurumlara, hacker saldırısı oldu. Bizim Telekominikasyon İletişim Başkanlığı sabaha kadar çalıştı. Toplumsal hayatımızı tehdit eden bir hale geliyor. Bu işi yasal düzenlemelerle tamamen çözmek mümkün değil. Mutlaka bunun sivil toplum inisiyatifleriyle güçlü şekilde desteklenmesi lazım.
-Taksim için referandum...
Şu anda yapılan iş Taksim Meydanı’nın araç trafiğinden arındırılması. Trafiği alta almak suretiyle meydanı yayalara vatandaşlara tahsis etmek. İkincisi Topçu Kışlası projesi var. Şimdi düşünce şu, bunu aslına uygun olarak inşa edelim. Oranın AVM olacağına dair başbakanın da bir sözü yok. Referandum konusu başbakan yardımcımızla Taksim Platformu üyeleri görüşmesinde gündeme geldi. Onlar reddettiler. Kimi temsil ediyorlar bilmiyorum. İstanbul’un ne kadarını temsil ediyorlar onu da bilmiyorum. Doğru bir yaklaşım mı? Bir yandan çevre hassasiyeti diyeceksiniz, ama referandum gündeme gelince de istemeyiz demek dayatmadır. Bizim tasarrufumuzu dayatma gibi görülüyorsa bu da bir dayatmadır. (Platform) Muhataplar yanlış seçildi. Doğru muhataplar değil. İsabetsizlik olduğunu düşünüyorum. Gemi mühendisleri odası başkanı, referandumda ‘evet’ dedi. Sen odalar birliğinin kararına karşı çıktın diye onu ihraç etmek istediler. Bunlar hem Demirel’i hem Özal’ı üyelikten atmış adamlar.
-Üç büyük projenin tamamen durdurulmasını mı istediler?
Orada istenen maddelerin Taksim’le çok ilgisi yok. Ben bu arkadaşları tanıyorum. Şaşırdığım talepler değil. Onlara anlatırım projelerin gerekliliğini ikna olurlar. Eksik bilgiden kaynaklanıyor.
-Taksim’de daha büyük yeşil bir alan olamaz mı?
Tabi belediye başkanı, meclisinin yetkisi kararı. İstanbul yeşil dengesi son 20 yılda dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş kadar artan bir şehirdir. Belediye başkanlığı zamanında başbakanımız Ağaç AŞ diye bir şirket kurdu. Milyonlarca yetişmiş ağacı ithal edip İstanbul’a dikti. Bütün bunları yapan bir başbakanı çevreye duyarsız gibi göstermek haksızlıktır. Bu yayalaştırma projesi nedir? Orayı egzoz dumanların kurtarmak istiyoruz, yeşillendirmenin amacı. Topçu Kışlası da konuşulmadan karşı çıkılıyor. Konuşulmalı. Herkes fikrini söyleyecek. Camı çerçeveyi indirerek olmaz. Çıkarım anlatırım ikna da edeceğime inanıyorum.
Gezi Parkı’ndaki gençler herhangi bir yasadışı örgütle irtibatı olmayan halisane bir girişim. Bu inisiyatifi başka bir mecraya yayarak yurt çapında direnişe döndürme gayreti. Gönderilen mesajların yüzde 35’i İngilizce. Diren filan yazık memlekete. Cihan harbi mi yapıyoruz neye direniyoruz?
-Bizimle konuşulmuyor eleştirisi
Meclis’te konuşulmamış mı belediye de. Bir saatte Süzer’in gökdeleninin ilçesi değiştirildi o zaman neredeydiniz. İki yüzlülük var. Çifte standardı kabul edemeyiz. Sen Bahçeköy’deki ormanı katledip üniversite yapılmasına duyarsız kalacaksın... Ondan sonra da Koç Üniversitesi okulu tatil ediyor eyleme gidin diye. Belediye başkanı iken Erdoğan gitti çimento fabrikasını yıktırdı. Başbakan Demirel arayıp yıkamazsın dediğinde Erdoğan hayır yıkacağım dedi ve yıktı. Bu başbakana çevre karşıtı demek haksızlıktır.
-İletişim sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?
Eksiklikler olabilir. Bence bu meselelerin peşinde olanların enine boyuna araştırıp sorumluluk duygusu içinde yaklaşmaları lazım. Velev ki oradaki dozerin kaldırım çalışması ile ilgili olduğunu belediye başkanı açıklamadı. Haber yapanlar bile bilirdi oradakilerle konuşarak. Duyumlara göre varsayımlara göre yorum getirirsek haber yaparsak mutlaka hata yapılır.
Her şeyden özeleştiri yapmak erdemliliktir. Özeleştiri yapalım ama yapılacak işleri de geciktirmeyelim engellemeyelim.
İletişim kanallarını daha iyi tutmak lazım. Belki proaktif hareket etmek lazım. Genellikle işe yoğunlaşıp olayların arkasından yetişmeye çalışıyoruz. Olacakları öngörerek hareket etsek daha faydalı olur. Onu da başaramıyoruz onu da kabul ediyoruz. Bunların bağlantıları mutlaka belirlenecek. Fotoğrafın bütünü görülecek. Onun için şu aşamada söylenecekler biraz tezvirat olur. Ama Türkiye’nin son on yılda kazandığı istikrar ve güven, kazandığı ekonomideki faizlerin inmesi, enflasyonun düşmesi yatırımların hızlanması vs küresel sermayenin Türkiye’ye doğru akması birilerini rahatsız etmiş olabilir. Bunda şaşılacak bir şey yok. Faizlerin bu noktaya gelmesi şu anda Türkiye’ye 90 milyar lira kazanç. Bu parayı ülkenin refahı için harcayacağız bu da birilerinin kafasına takılmış olabilir.
Benim vatandaşım bana her şeyi söyler sert de söyler yumuşak da söyler ama başka bir ülkenin benim projelerime karşı çıkması had bilmemezliktir. Kişisel fikrini kişisel sohbetlerde söylersin ama devlet sesiyle söyledin mi münasebetsizlik olur.
-Krizin yönetiminde zaaf olmadı mı?
Yaşananların hiçbirimizi mutlu etmediğini biliyoruz. İllegal örgütler mutlu. Çünkü amaçlarına ulaşmak için ciddi hamle yaptılar. Krizle en fazla yüzleşen bakanlık benim bakanlığım. Kriz yönetimin genel prensibi bellidir. En önce siz bileceksiniz, en önce siz duyuracaksınız ve her zaman doğruyu söyleyeceksiniz. İletişim o kadar gelişti ki devletin hızı iletişimin hızının gerisinde kaldı. Olay bu. İşin bence zaaf noktası da burası.
Şükredelim ki iletişim çok gelişti. Ama iletişimin gelişmesi de otokontrol sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Burada da herkes sorumlu olmalı. Daha fazla sabırlı olmalıyız, ama takdir edersiniz ki bizde insanız bizim de sinirlerimiz bozulabiliyor.
-Yargı kararını mı bekleyeceksiniz?
Başka yolu mu var? Gayet tabi ki. Ben hala iyi anlatılamamaktan kaynaklanan bir sorundur diye düşünüyorum. Yürütmeyi durdurma kararı duyum üzerine diye alındı. Bu da bir garabet. Yargı kararı benim içime sinmedi.
-3’üncü köprünün adı?
Bizde tornistan olmaz. Tornistan her zaman tehlikelidir. Ne gerekçe ile değiştirilmesi isteniyor anlayabilmiş değilim. Niye değişecek ki?.. Yeni mi farkına vardık. Fatih’in yarısı Yavuz Sultan Selim. Yüzlerce okul mahalle var. İsim bugüne kadar çok yere verildi.
-Tornistan etmeyiz .. Gezi Parkı için de geçerli mi ?
Gemiciyim o anlamda söyledim. Tornistan da her zaman risk vardır. Sosyal olaylara teşmil edilemez. Ama Yavuz Sultan Selim ile ilgili bir değiştirme kararı düşünmüyorum. İhtiyaç da olduğunu düşünmüyorum. Tepkilerin eksik bilgiden kaynaklandığı kanaatindeyim.
Star
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Gezi Parkı’nda milleti galeyana getiren 20 internet IP adresinin belirlendiğini açıkladı.
Star gazetesinden Mustafa Karaalioğlu'nun haberine göre olaylarla ilgili mesajların yüzde 35’inin İngilizce olduğunu kaydeden Yıldırım, şiddeti teşvik eden talimatların bu adreslerden yollandığını tespit ettiklerini vurguladı.
İşte Bakan Yıldırım'ın Gezi Parkı sorularına yanıtları:
-Gezi Parkı olaylarını nasıl değerlendirmeliyiz?
İki şeyi bir birinden ayırmak lazım. Hakikaten halisane duygularla oraya gelip sesini duyurmak, çevre hassasiyetini paylaşmak isteyen bir topluluk olduğunu düşünüyorum. Bir de bu olayı istismar eden maksatlı bir girişim var. Bazı yasadışı örgütler buraya ciddi anlamda yığma yaptılar. CHP milletvekilleri özellikle katkı verdiler... Toplum homojen değil. Bir kaosun kargaşanın çıkmasına büyümesine vesile olacak bir ortam oluştu. Maalesef. Tabi bu polisle olan münasebetlerden dolayı biraz da aştı olay.
-Polis hatalı mıydı?
Polis emir kuludur. Ne talimat verirseniz onu yapar. Ama şu olabilir. Polis özellikle çevik kuvvet 30 yaş altında. Toplumsal olaylara karşı sabırlı olma eğitimi alıyorlar. Bunu bilen bazı aşırı militanlaşmış aktivistler, gidiyor kulağına en gariz küfrü ediyor. Ondan sonra adamın şalteri atıyor... Böyle olsa bile zaten soruşturuluyor. Polislerin numaralarının silinmesi, eli sopalılar hepsi araştırılacak. Olayın harareti ile söylenenler sağlıklı olmayabilir. Şimdi olayların müsebbibi ve maksadı aşan kamu görevlilerinin taksiri var mı araştırılacak.
-Sosyal medyanın etkisi...
Sosyal medyanın gücü artık tartışılmaz. Dünyada da ülkemizde de. Ülkemizde gelişmiş ülkelerden daha etkin kullanılıyor. 35 milyon kullanıcı var. Bir de sosyal medyanın kendi etik değerlerinin mutlaka oluşması lazım. Bugün bana gelebilir yarın size gelebilir. İnsanları galeyana getirdiler. Bunu yapanlar 20 tane IP adresiyle ilgili. Hepsi tespit edildi. O adresler üzerinden sosyal medyayı yönetiyorlar. 20 IP’den yeni açılmış hesaplarla yapılmış. O gün bütün kurumlara, hacker saldırısı oldu. Bizim Telekominikasyon İletişim Başkanlığı sabaha kadar çalıştı. Toplumsal hayatımızı tehdit eden bir hale geliyor. Bu işi yasal düzenlemelerle tamamen çözmek mümkün değil. Mutlaka bunun sivil toplum inisiyatifleriyle güçlü şekilde desteklenmesi lazım.
-Taksim için referandum...
Şu anda yapılan iş Taksim Meydanı’nın araç trafiğinden arındırılması. Trafiği alta almak suretiyle meydanı yayalara vatandaşlara tahsis etmek. İkincisi Topçu Kışlası projesi var. Şimdi düşünce şu, bunu aslına uygun olarak inşa edelim. Oranın AVM olacağına dair başbakanın da bir sözü yok. Referandum konusu başbakan yardımcımızla Taksim Platformu üyeleri görüşmesinde gündeme geldi. Onlar reddettiler. Kimi temsil ediyorlar bilmiyorum. İstanbul’un ne kadarını temsil ediyorlar onu da bilmiyorum. Doğru bir yaklaşım mı? Bir yandan çevre hassasiyeti diyeceksiniz, ama referandum gündeme gelince de istemeyiz demek dayatmadır. Bizim tasarrufumuzu dayatma gibi görülüyorsa bu da bir dayatmadır. (Platform) Muhataplar yanlış seçildi. Doğru muhataplar değil. İsabetsizlik olduğunu düşünüyorum. Gemi mühendisleri odası başkanı, referandumda ‘evet’ dedi. Sen odalar birliğinin kararına karşı çıktın diye onu ihraç etmek istediler. Bunlar hem Demirel’i hem Özal’ı üyelikten atmış adamlar.
-Üç büyük projenin tamamen durdurulmasını mı istediler?
Orada istenen maddelerin Taksim’le çok ilgisi yok. Ben bu arkadaşları tanıyorum. Şaşırdığım talepler değil. Onlara anlatırım projelerin gerekliliğini ikna olurlar. Eksik bilgiden kaynaklanıyor.
-Taksim’de daha büyük yeşil bir alan olamaz mı?
Tabi belediye başkanı, meclisinin yetkisi kararı. İstanbul yeşil dengesi son 20 yılda dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş kadar artan bir şehirdir. Belediye başkanlığı zamanında başbakanımız Ağaç AŞ diye bir şirket kurdu. Milyonlarca yetişmiş ağacı ithal edip İstanbul’a dikti. Bütün bunları yapan bir başbakanı çevreye duyarsız gibi göstermek haksızlıktır. Bu yayalaştırma projesi nedir? Orayı egzoz dumanların kurtarmak istiyoruz, yeşillendirmenin amacı. Topçu Kışlası da konuşulmadan karşı çıkılıyor. Konuşulmalı. Herkes fikrini söyleyecek. Camı çerçeveyi indirerek olmaz. Çıkarım anlatırım ikna da edeceğime inanıyorum.
Gezi Parkı’ndaki gençler herhangi bir yasadışı örgütle irtibatı olmayan halisane bir girişim. Bu inisiyatifi başka bir mecraya yayarak yurt çapında direnişe döndürme gayreti. Gönderilen mesajların yüzde 35’i İngilizce. Diren filan yazık memlekete. Cihan harbi mi yapıyoruz neye direniyoruz?
-Bizimle konuşulmuyor eleştirisi
Meclis’te konuşulmamış mı belediye de. Bir saatte Süzer’in gökdeleninin ilçesi değiştirildi o zaman neredeydiniz. İki yüzlülük var. Çifte standardı kabul edemeyiz. Sen Bahçeköy’deki ormanı katledip üniversite yapılmasına duyarsız kalacaksın... Ondan sonra da Koç Üniversitesi okulu tatil ediyor eyleme gidin diye. Belediye başkanı iken Erdoğan gitti çimento fabrikasını yıktırdı. Başbakan Demirel arayıp yıkamazsın dediğinde Erdoğan hayır yıkacağım dedi ve yıktı. Bu başbakana çevre karşıtı demek haksızlıktır.
-İletişim sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?
Eksiklikler olabilir. Bence bu meselelerin peşinde olanların enine boyuna araştırıp sorumluluk duygusu içinde yaklaşmaları lazım. Velev ki oradaki dozerin kaldırım çalışması ile ilgili olduğunu belediye başkanı açıklamadı. Haber yapanlar bile bilirdi oradakilerle konuşarak. Duyumlara göre varsayımlara göre yorum getirirsek haber yaparsak mutlaka hata yapılır.
Her şeyden özeleştiri yapmak erdemliliktir. Özeleştiri yapalım ama yapılacak işleri de geciktirmeyelim engellemeyelim.
İletişim kanallarını daha iyi tutmak lazım. Belki proaktif hareket etmek lazım. Genellikle işe yoğunlaşıp olayların arkasından yetişmeye çalışıyoruz. Olacakları öngörerek hareket etsek daha faydalı olur. Onu da başaramıyoruz onu da kabul ediyoruz. Bunların bağlantıları mutlaka belirlenecek. Fotoğrafın bütünü görülecek. Onun için şu aşamada söylenecekler biraz tezvirat olur. Ama Türkiye’nin son on yılda kazandığı istikrar ve güven, kazandığı ekonomideki faizlerin inmesi, enflasyonun düşmesi yatırımların hızlanması vs küresel sermayenin Türkiye’ye doğru akması birilerini rahatsız etmiş olabilir. Bunda şaşılacak bir şey yok. Faizlerin bu noktaya gelmesi şu anda Türkiye’ye 90 milyar lira kazanç. Bu parayı ülkenin refahı için harcayacağız bu da birilerinin kafasına takılmış olabilir.
Benim vatandaşım bana her şeyi söyler sert de söyler yumuşak da söyler ama başka bir ülkenin benim projelerime karşı çıkması had bilmemezliktir. Kişisel fikrini kişisel sohbetlerde söylersin ama devlet sesiyle söyledin mi münasebetsizlik olur.
-Krizin yönetiminde zaaf olmadı mı?
Yaşananların hiçbirimizi mutlu etmediğini biliyoruz. İllegal örgütler mutlu. Çünkü amaçlarına ulaşmak için ciddi hamle yaptılar. Krizle en fazla yüzleşen bakanlık benim bakanlığım. Kriz yönetimin genel prensibi bellidir. En önce siz bileceksiniz, en önce siz duyuracaksınız ve her zaman doğruyu söyleyeceksiniz. İletişim o kadar gelişti ki devletin hızı iletişimin hızının gerisinde kaldı. Olay bu. İşin bence zaaf noktası da burası.
Şükredelim ki iletişim çok gelişti. Ama iletişimin gelişmesi de otokontrol sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Burada da herkes sorumlu olmalı. Daha fazla sabırlı olmalıyız, ama takdir edersiniz ki bizde insanız bizim de sinirlerimiz bozulabiliyor.
-Yargı kararını mı bekleyeceksiniz?
Başka yolu mu var? Gayet tabi ki. Ben hala iyi anlatılamamaktan kaynaklanan bir sorundur diye düşünüyorum. Yürütmeyi durdurma kararı duyum üzerine diye alındı. Bu da bir garabet. Yargı kararı benim içime sinmedi.
-3’üncü köprünün adı?
Bizde tornistan olmaz. Tornistan her zaman tehlikelidir. Ne gerekçe ile değiştirilmesi isteniyor anlayabilmiş değilim. Niye değişecek ki?.. Yeni mi farkına vardık. Fatih’in yarısı Yavuz Sultan Selim. Yüzlerce okul mahalle var. İsim bugüne kadar çok yere verildi.
-Tornistan etmeyiz .. Gezi Parkı için de geçerli mi ?
Gemiciyim o anlamda söyledim. Tornistan da her zaman risk vardır. Sosyal olaylara teşmil edilemez. Ama Yavuz Sultan Selim ile ilgili bir değiştirme kararı düşünmüyorum. İhtiyaç da olduğunu düşünmüyorum. Tepkilerin eksik bilgiden kaynaklandığı kanaatindeyim.
Star
Konular
- Gezi Parkı olayları otelleri vurdu
- Gezi parkı’nda inatlaşma olursa büyük neticeler doğar
- Gezi Parkı olayları bize neleri öğretti?
- Eylemin 13. Gününde Gezi Parkı
- Karşı Devşirme Taktiği ve Sonuçları
- İnönü, Taksim'deki Müslüman mezarlığını yok etmişti
- Wall Street olayları işgal, Gezi Parkı olayları direnişmiş!
- Gezi Parkı bahane Türkiye'ye 'kin' şahane
- Çarşı lideri Taksim'de bıçaklandı
- Devlet Bahçeli Gezi Parkı konusunda çark etti
- Gezi Parkı, AK Parti'nin oylarını düşürür mü?
- Kızılkayalar'ın patronundan 'Gezi' istifası!
- Gezi Parkı eylemlerine sessiz kalan dört il!
- Camide bira içildi mi? Peki bunlar ne?
- Taksim eylemcilerine hodri meydan!
- Çarşı İnönü Stadı'nın park yapılmasına karşı olmasın!
- Gezi Parkı Olayları Dindar Avına Dönüştü
- 3 AY ÖNCEDEN HERŞEYİ AMERİKADA PLANLAMIŞLAR
- Kur’an’da Çapulcu
- Claudia Roth'un Taksim'de ne işi vardı?
- İngilizlerin Türkiye'den Sonra Brezilya Operasyonu
- 'Çağdaş Tük Kadını' dediler Fakat bakın bakalım kim çıktı ?
- ŞİMDİ BİZ KOYUN, SEN DEVRİMCİSİN ÖYLE Mİ?
- Türkiye büyük bir eylemle karşı karşıya
- Gezi olaylarında yasadışı örgütler koalisyon yaptı
- Operasyonun arkasından çuvalcı paşa çıktı
- Kırmızılı kadına gaz sıkan polis kim?
- Melih Gökçek kirli planları tek tek deşifre etti
- Cem Boyner'den çalışanlarına şok talimat
- Seçime Kadar Neler Yapabilirler?
Konular
Anahtar Kelimeler
gezi parkındaki kadın taksim gezi parkı tarihi taksim gezi parkı özellikleri parkı cafe taksim gezi taksim gezi parkı kışla taksim gezi parkı nerede taksim gezi parkı harita taksim gezi parkı beyoğlu taksim gezi parkı projesi Gezi Parkı Taksim Gezi Parkı haberleri Taksim Gezi Parkı Gezi Parkı canlı yayın Taksim Gezi Parkı canlı yayın